|
|
|
katagoriler |
|
|
|
|
|
|
|
Haberler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Balyoz Planı'' davasıyla ilgili bir soru üzerine, ''Yargısal bir faaliyetle ilgili olarak kamuoyunun belli kesiminin tartışıldığı bir konuyu, hükümete sorarsanız ve hükümetten bir cevap beklerseniz, kabul etmek gerekir ki yargısal bir faaliyetin merkezine hükümeti getirmiş olursunuz, bu tümüyle yanlış olur'' dedi.
Çiçek, Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bakanlar Kurulu'nun gündeminde kanun tasarılarının olduğunu, ancak Meclis'in çalışma takvimini dikkate alarak mecbur kalmadıkça kanun tasarısı sevk etmeyeceklerini belirten Çiçek, ''Görüştüğümüz bazı kanun tasarıları var. Ancak bununla ilgili şu anda açıklama yapmaya gerek görmüyoruz. Gündemde yeteri kadar görüşülecek kanun tasarısı olduğu için. AB ile ilgili Sayın Egemen Bağış'ın yaptığı açıklamalar var'' dedi.
Bugünkü toplantıda daha çok iç ve dış politik gelişmeler, genel politik durumla ilgili bir değerlendirme yaptıklarını ifade eden Bakan Çiçek, daha çok soruları yanıtlamak istediğini bildirdi.
Bakan Çiçek, bir gazetecinin, ''Balyoz davasıyla ilgili, savunma avukatlarının çekilebileceği ifade ediliyor. Bu ne anlama geliyor, siz nasıl yorumluyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Konunun önemini şahsen kabul ederim, gerçekten önemli bir gelişmedir. Ancak sizin de sorunuzu içinde söylediğiniz gibi bu yargısal faaliyettir. Dolayısıyla yargısal faaliyet, toplumun gündeminde olması, tartışılıyor olması, hükümetin de gündeminde de olacağı anlamına gelmez. Zaten bu tartışmalarla ilgili yapılabilecek hukuki usul ve esaslar, Ceza Muhakemesi Kanunun'da belli. Yapılabilecek iş, bu karara karşı bir başka mahkemede tutukluluğa itirazdır. Zaten bu, yapılabileceği anlaşılıyor. Dolayısıyla yargısal bir faaliyetle ilgili olarak kamuoyunun belli kesiminin tartışıldığı bir konuyu, hükümete sorarsanız ve hükümetten bir cevap beklerseniz, kabul etmek gerekir ki yargısal bir faaliyetin merkezine hükümeti getirmiş olursunuz, bu tümüyle yanlış olur.
Biz, bu yargısal faaliyetin tümüyle dışındayız. Tutuklama talep eden yargının bir unsuru savcı, kararı veren mahkeme... Bunda itiraz edilen yönler varsa bu tutuklamaların haksız olduğu, doğru olmadığı, hukuksuz olduğu ya da gerek olmadığı yönünde bir kanaat varsa bunun da karara bağlanacağı yer bir yargı merciidir. Onun için bizim bu konuyla ilgimiz yok. İçeriğiyle ilgili de zaten ayrıntılı bilgimiz yoktur. Onun için mahkeme ne karar verirse biz de kamuoyuyla beraber bunu bileceğiz ve netice ne ise onu hep beraber görmüş olacağız. onun için Bakanlar Kurulu gündeminde tutuklamalarla ilgili herhangi bir konu hükümette görüşülmemiştir görüşülmesi de doğru değildir.''
ERDOĞAN-KOŞANER GÖRÜŞMESİ
Bakan Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile yaptığı görüşmeyle ilgili olarak Kurul'a bilgi verip vermediğine yönelik soruya şu yanıtı verdi:
''Hayır. Sayın Genelkurmay Başkanımız, Sayın Başbakanımız ile görüştü evet, bu doğrudur. Zaten kapalı bir görüşme de değildir bu görüşme. Herkesin gözü önünde Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşmiştir. Tabiatıyla bir Genelkurmay Başkanı ile ülkenin Başbakanının görüşmesi, varsa bir kısım talepleri, beklentileri bu konuyla ilgili veya başka konularla ilgili bunun görüşülmesi kadar tabii bir şey yoktur. Bu görüşmenin yapıldığı doğrudur. Ama içeriği ile ilgili de burada bir görüşme yapılmamıştır.
EBRU SANATI (TARİH)
Selin ER tarih 20.05.2011, 12:35 (UTC) | |
Kâğıt süsleme sanatlarının en önemlilerinden biri… Bütün Osmanlı sanatlarında olduğu gibi usta-çırak usulü ile öğrenilen ve sanatçının iradesi dışında birçok değişkenden etkilenen bir sanattır.
Ebru;
renklerin suyla dansının yarattığı bir ahenktir aslında. Bazı kaynaklar ebrunun, yüz suyu anlamına gelen “ab-ı ru” sözcüğünden, bazı kaynaklar ise Orta Asya dillerinden Çağatayca’da hareli görünüm, damarlı kumaş ya da kağıt anlamına gelen “ebre”den geldiğini söylese de en yaygın kanı, kelimenin kökeninin Farsça; bulutumsu, bulut gibi anlamına gelen “ebri” den gelmekte olduğudur. Her ne şekilde isimlendirilse isimlendirilsin insanlara da isim olan ebru, gizemli bir ahenk taşıyor. Zorlu ve emek isteyen bir sanat olan ebru, geri dönüşü olmayan, tekrarı olmayan, çok değişkenli bir sanattır. Birçok eski eserde süsleme amacıyla kullanılan ebru, geleneksel el sanatlarımızdan olmasına rağmen yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Dünya çapında çeşitli milletler tarafından sahiplenmeye başlanmış, bazı ülkelerde ebru yapımı sırasında kullanılan malzemeleri üreten firmalar boy göstermişti. Ebru sanatında son devrin piri merhum Mustafa Düzgünman gerek yetiştirdiği öğrencilerle gerek bu sanata kazandırdığı anlayışla manevi hazinelerimizden birinin payidar kalmasında büyük rol oynamıştır.
MALZEMELER
KAĞIT : Emici özelliği fazla ve mat olanları tercih edilir. Genellikle birinci hamur kâğıt kullanılır.
KİTRE: Kitre, Anadolu'da yetişen, geven türü dikenli bitkilerden elde edilen, yapışma özelliği az olan bir zamk çeşididir. Suyla birlikte karıştırılarak uygun kıvam elde edilir. İpek kitresi ise, toz halinde hazır olarak satılmaktadır. Piyasada aktarlarda bulunabilen kitrenin plaka halinde, beyaz ve topraksız olanları tercih edilmelidir.
TEKNE: Ebru yapımında tekne dediğimiz, içine kitre konan kaplar kullanılır.
FIRÇA: Fırçanın sapı için, esnek olduğundan dolayı gül dalı kullanılır. Kıllar ise, at kuyruğundan elde edilir.
BOYALAR: Ebru yapımında genellikle oksit kırmızı, oksit sarı, oksit siyah, lahur çiviti kullanılır. Diğer renkler de bunların karışımından elde edilir. Güzel bir ebru için renkleri uyumlu kullanmak önemlidir. Bu nedenle koyu renklerden başlanarak renkler kullanılır. Tabandaki siyah boya, üzerindeki boyaları canlı ve aktif gösterir. Aralardaki beyazlar da renklere hareket getirir.
ÖD: Renklerin kitre üzerinde kalmasını sağlar. Boyanın içine atılarak kullanılır. İpek boyalar için kullanılmaz.
BİZ: Büyük, kalınca iğne olup, ebruya şekil vermekte kullanılır.
NASIL YAPILIR?
Ebru yapımına başlamadan önce seçilecek kağıdın ölçüsüne uygun büyüklükte bir tekne alınır, tekne kitreli su ile doldurulur. Ebru teknesi basitçe alüminyum bir baklava tepsisi gibidir. Kitre, bir bitkinin özü olup baharatçılarda (aktarlarda) satılır. Sinme bir avuç veya tepeleme iki çoba kaşığı kitre iki litre kadar su içinde 2, 3 veya 4 gün bekletilerek kitrenin su içinde iyice şişmesi sağlanır. Şişen kitre su içinde el ile yoğurularak suya karışması sağlanır. Kitreli su boza kıvamında veya az seyreği olmalıdır. Hazırlanan sıvı ince bir tülbent ile süzülerek temizlenir. Son haliyle tekneye yavaşça (köpürtmeden) boşaltılır.
Değişik renklerde toprak boyalar ayrı ayrı iki cam yüzey (veya seramik, krom) arasında iyice ezilir. Ezilme esnasında hafif su katılır. Ezilme sonrasında meydana gelen çamur benzeri boyaya sığır ödü katılarak 15 gün veya bir ay kadar bekletilir. Boyanın öd asidiyle pişmesi sağlanır. Beklemeden sonra mamül sulandırılarak kullanılır. Boya açılmıyorsa öd katılır. Rengi açmak için su kullanılır.
Bir ebru bir defa yapılabilir.
Hazırlanan boyalar fırça veya metal çubuk yardımıyla daha önce hazırlanmış olan kitreli suyun üst yüzeyine damlatılır.Boyaların açılmasını ve şekillerin yuvarlaklığını kesin olarak bilemeyiz. Ancak fikir sahibi oluruz. Yaptığımız ebrunun tam olarak nasıl olacağını değil neye benzeyeceğini bilebiliriz. Bu yüzden iki defa aynı ebruyu yapmak imkansızdır.
Kağıt tekneye serilir, iş tamamlanır.
Kağıt düzgünce tekne üzerine bırakılır, görüntünün kağıda işlemesi sağlanır. Kağıt temiz bir ortamda kurumaya bırakılır.
| | |
|
SİMAV DEPREMİ MARMARA DEPREMİNİ TETİKLER Mİ?
Selin ER tarih 20.05.2011, 12:08 (UTC) | |
Kütahya'nın Simav ilçesinde dün akşam saat 23.15'te 5.9 büyüklüğünde yaklaşık 20 saniye süren bir deprem meydana geldi. Deprem Kütahya'nın yanı sıra İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Çanakkale gibi çok sayıda ilde hissedildi. Pek çok yerleşim yerinde vatandaşlar panik içinde kendini dışarı attı.
Peki bu deprem Marmara Depremini Tetikler mi? İşte deprem profesörleri bu konuda ne diyor? İşte cevap:
PROF. DR. ORHAN Tatar: Olağan bir deprem. Özellikle Ege Bölgesi'nde normal fay diye nitelendirdiğimiz Simav fayı ve buna benzer aktif faylar üzerinde 6 ve üzeri büyüklükte bu tür depremleri gelecekte de yaşamak sürpriz olmaz. Küçük ölçekte artçı depremlerin meydana gelmesi olağandır. Bu depremin Marmara'da beklenen olası bir depremle bağlantısı yok. Bu tamamen bağımsız, farlı bir jeolojik yapı içinde gelişen depremdir
DOÇ. DR. OĞUZ Gündoğdu: Düşey hareketlerle oluşan bir deprem. Marmara ile alakası olmayan, farklılıkları olan bir deprem. 7'nin üzerinde olmasını beklediğimiz İstanbul Depremi yatay hareketlerle oluşacak deprem. Tetikleme söz konusu değil"
PROF. DR. ŞÜKRÜ ERSOY: Bölgedeki depremler genellikle 7 büyüklüğünü geçmez. Burada bizim beklediğimiz büyük depremi ilgilendiren kısmı yok. Ayrı şekilde çalışan mekanizma var. Artçı sarsıntılar normal. Bu artçılar 5'e yakın olabilir. Daha büyük bir deprem normal şartlar altında beklemiyoruz
PROF. DR. ŞERİF BARIŞ: Sığ deprem olduğu söyleniyor. Ama ilk verilere güvenmemek lazım. Depremlerin derinliği ilk anda yanlış hesaplanır. Zamanla daha gerçekçi hesaplanacaktır. Bu deprem hasar yapar. Çünkü kasaba ve köylerdeki yapılarımız dayanıksız.
Görür: Siyanüre dikkat!
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Simav'daki depremin geçtiğimiz günlerde Kütahya'nın Gümüşköyü'nde meydana gelen siyanür havuzunun çökmesinin ardından oluşan sızıntıyı artırma tehlikesi olduğunu söyledi. Görür, şöyle konuştu: "Deprem 25-30 kilometre derinlikte meydana gelmiş. Umarım bu deprem, son günlerde bölgede bir barajla ilgili gündeme gelen siyanür sızıntısını artırmaz, ancak olumsuz etkilemesi kuvvetle ihtimaldir.''
20.05.2011 08:15[2738509]
| | |
|
HABER MANŞET
Selin ER tarih 20.05.2011, 12:01 (UTC) | | 2.büyük haber:5.9 büyüklüğünde kütahya da gerçekleşen simav ana kaynağı olan deprem :Ankara , İstanbul , Kocaeli ... YERLERİ SALLADI.Simavda elektrikler kesildi.Örnek verdiğimiz şehirlerdde telefon hatları yoğunluğundanya çıkmıyordu
ya da başka biri çıkıyordu ya da
kesintili çıkıyordu.haber ekibimizbu bilgiler alabildi sadece daha fazla bilgi alırsak ileteceğiz.
NOT:ana merkezi simavda 5.9 olması ama Ankara da 6.0 olması çok garip bir tetikleme. | | |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
anketimiz |
|
|
|
|
|
|
:DDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDDD |
|
|
|
|